Aşkın Şarkısı

Bir şarkısın sen, ömür boyu sürecek… 
*
Her başarılı aşkın arkasında bir şarkı vardır…
Aşk kuru bir ten, şarkı bu cansız tene nefes veren zinde bir ruh…
Bir şarkısı olmalı aşkın…
Öyle siparişle yazılmış, üç gün sonra unutulacak uyduruk şarkı değil ama. Gönülden olacak o şarkı, kendiliğinden meydana gelmiş olacak…
Şarkın ne kadar çılgın ve sahici olursa aşkın da o oranda makbul ve saygın olacaktır…
Aşkı ancak başarılı bir şarkı payidar kılabilir.
Aşkın ömrü, şarkının gücü kadardır.
Aşkı aşk yapan, şarkısıdır.
Aşk biter, şarkı kalır…
“Kendi gitti, ismi kaldı yadigâr…”

*
Çanakkale Savaşı, şu Boğaz harbi, tarihimizin dönüm noktalarından biri. İmkânsızı mümkün kıldığımız nadide bir zafer. Çanakkale bir aşk, “size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum”, bu aşka beka kazandırmış çılgın bir şarkı…

Ya Çanakkale Türküsü? Bir an bu türküyü yok sayın, söylenmediğini düşünün. Çanakkale, böyle koskocaman bir aşk olur muydu hiç? 

Ruhumu bu türkü kadar sarıp sarmalayan ikinci bir tını tanımıyorum. Ruh hâlim fark etmeksizin ne zaman duysam boğazıma bir yumru tıkanır, gözlerim nemlenir, içime ağır bir hüzün çöker. Gerçi o hazin besteyi duyup da gözleri dolmayan bir Türk var mıdır?

*
Çanakkale deyince aklıma, sırtladığı top mermisiyle Ocean‘ı gözünden vuran Seyit Onbaşı gelir.

Çanakkale deyince aklıma Conk bayırında yaralı saatine bakıp size ölmeyi emrediyorum diyenMustafa Kemal Paşa gelir.

Çanakkale deyince aklıma “ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber” diyen Mehmed Âkif gelir.

Çanakkale deyince aklıma “Dur yolcu!” ünlemi gelir, bir devrin battığı yer gelir…

Çanakkale deyince aklıma aşk gelir, o aşkı terennüm eden içli şarkılar gelir…

*
Çılgın bir şarkısı olan aşk, saygıyı hak eder. Velev düşman bestesi olsun.
“Polyuşka Polye” parçasını dinleyince içimden gayriihtiyari ayağa kalkıp önümü iliklemek, Sovyet selâmı vermek geçer.
Ah, bu yabancı şarkıların gözü kör olsun!
*
Fransa daha geçen gün dünya şampiyonu oldu ama hafızalara oturmadı. Hemen de unutuldu gitti. Neden? Çünkü bu turnuvadan bir şarkı çıkmadı. Bir nebze Hırvatistan başbakanı… Ya da şampiyon takım kadrosunun tamamına yakınının “devşirme” olması… Bundan da olsa olsa peşrev olur, başka da bir şey olmaz. Oysa Arjantin’in 1986’da dünya şampiyonu olduğunu kimse unutmayacak. Arjantin Maradona adlı şarkı yazdı çünkü. Sihirli ayaklara görünmez el de eklenince bir şarkı çıkıverdi ortaya. Futbol aşk oldu, Maradona şarkı…

*
Messi, mükemmel bir şiir, vezinli, kafiyeli… Henüz bestelenmedi ama…
Ronaldo, tıpkı Tanpınar. Yazar, şair, ilim adamı… Hepsinde başarılı.

*
Aşka pabuç bırakmam, aşka inanmam fakat esir olurum şarkısına, kapılırım. Büyüler beni şarkı. Bana şarkıyla gelin!

Mehdi GENCELİ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir