Hasan Saltık’a Mersiye

Kalan Müzik ve kurucusu Hasan Saltık‘ın adını iki binli yılların başında sosyoloji profesörü dostum Hayati Tüfekçioğlu’ndan duymuştum. Orta Anadolulu olan Tüfekçioğlu, Neşet Ertaş‘ın özgünlüğüne ve büyüklüğüne de o yıllarda dikkatimi çekmişti.

2004 yılında, Bakü Kültür ve Tanıtma Müşavirliğine atanınca ziyaret edeceğimiz kimselere götürülecek külfetsiz fakat kıymetli armağanlar aramaya başladık. Kalan Müziğin çıkardığı iyi çalışılmış albümler, seçtiğimiz en değerli ve nitelikli armağanlar arasındaydı.

Ölümünden sonra etrafında bir sevgi seli oluştuğunu gözlemlediğimiz Hasan Saltık’a, sağlığında da bu kadar sevildiğini ve yaptığı işin takdir gördüğünü umarım hissettirebilmiştik. Belki de hissettirebildiğimiz için bu dev işi yapabilmişti. Zira, kendini bir amaca adamış böyle “deli” insanlar her zaman gelmez. Mutlaka büyük bir emek harcayarak, zahmete girerek sağdan soldan, oradan buradan topladığı malzemeyi güzel bir biçimde bizimle paylaşmıştır. Müziğin evrensel bir dil olduğunun bilinciyle türkülerin kardeşliğini, bu coğrafyada üretilen her bir türkünün, şarkının aziz olduğunu, türkülerin kardeşliğinin barışı da içerdiğini anlatmış oldu. Onları kendimize ve dünyaya tanıttı; geride paha biçilmez bir arşiv koydu gitti.

Bu işiyle o bir abide şahsiyet olduğunu gösterdi! Toplumları, böyle bireyler yükseltir. Bunlar kendi mütevazı dünyalarında kimseden bir şey beklemeden yüz kişinin, bin kişinin işini yaparlar!.. Kendilerine gölge edilmesin, başka ihsan istemezler! İçten yanan motorlardır… Böyle şahsiyetleri olan ülkeler, öbürlerinin önüne geçerler. Onlar yaptığı işin büyüklüğünün farkında bile olmayabilir; kendiliğinden gelen bir itkiyle, bir tepiyle “karınca töresince” çalışır dururlar… Biriktirir biriktirir, kendini de besler, ağustos böceğini de, kurdu da kuşu da…

Tanışıp sohbet etmek istediğim insanlardandı; yolumuz bir yerde kesişmedi. Bununla birlikte, onunla aynı türküleri dinlemek benim için mutluluk vericidir.

Birileri belki yaşam öyküsünü yazar. Böylece ücra taşralı bir çocuğun Kalan Müziğin yaratıcısı Hasan Saltık’ı nasıl yaptığını, öğrenme imkânı buluruz. Yeri gelmişken söyleyelim: Sığ sularda kayalara bindirmemek, derin sularda dalgaların batırığı olmamak, gemiyi sağ salim limana yanaştırmak için ve hatta menzil belirlemesi yapması için gençlere böyle deniz fenerleri lazımdır.

Hozatlı Hasan Saltık; Rahmi Saltuk ve Emre Saltuk gibi sanırım Sarı Saltuk ocağındandı. O Sarı Saltuk ki, 13. asırda Anadolu’da, Balkanlarda, Bosna’da, Kırımda insanların gönlünü fethetmiş, barış ve sevgi dini İslam’ın yayılması için çabalamıştı.

Hasan Saltık’ın “erken” ölümü ardından twitterde yazdığımı (4.6.2021), izninizle, burada da tekrarlayacağım:

“Merhum Hasan Saltık’ın vefatını geç öğrendim. Göçü hepimiz için büyük kayıp olmuştur. Müziğe, müziğimize; insanımıza, insanlığa ettiği hizmete paha biçilemez! Yetkili olsam ülkemin kültüre üstün hizmet ödülünü ona verirdim. Ailesinin, sevenlerinin, hepimizin başı sağ olsun!”

Fethi GEDİKLİ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir