Arabistanlı Leachman: Arap Çöllerindeki İngiliz Casusu

1880’de doğan Yarbay Gerard Evelyn Leachman,  1900’lü yılların başından öldüğü 1920’ye kadar başta Arabistan olmak üzere Arap coğrafyasında çokça seyahat eden bir İngiliz istihbarat subayıydı.

Leachman, İngiliz hükûmeti adına İbn-i Suud (Abdülaziz İbn-i Abdurrahman) ile temasa geçtiği Arabistan’a çeşitli keşif gezileri yaptı. Doğa bilimcisi, seyyah, arkeolog, zoolog, botanikçi vesaire alanlarda keşif yapan ve fakat aynı zamanda casusluk yapan diğer İngilizler gibi Lehman da Kraliyet Coğrafya Topluluğu’nun bir doğa bilimcisi olarak Arap coğrafyasında seyahatler yapıyordu.

Esmer ten rengiyle, ata ve deveye binmedeki becerileri, giydiği Bedevi Arap elbiseleri ve akıcı Arapçası ile Bedevi Araplardan farklı görünmeyen Leachman, seyahatlerinde ve temaslarında yine de Hristiyan ve İngiliz kimliğini gizlemiyordu.

1909’da Necid’in kuzeyinde  yer alan  Hail yakınlarında Aneze ve Şammar kabileleri arasındaki savaşa da katılan Yarbay Gerard Evelyn Leachman, yıllarca Arap çöllerinde korkusuzca keşif gezileri yapıyordu. 1912’de Leachman, İbn-i Suud tarafından memleketinde kabul edilen ilk İngiliz oldu.

Kut Savaşında Osmanlı’ya karşı savaştı. General Townsheed’in emriyle hareket ederek bu savaşta Türklerden kaçarak esir alınamayan tek birliğin öncüsü oldu.

Onun en büyük özelliği savaş alanındaki orduya zor zamanlarda lojistik destek sağlamasıydı. Coğrafyayı ve insan yapısını iyi bildiğinden bu konuda zorluk çekmiyordu. Tabii ki lojistik desteğin kaynağı Lehman tarafından önceden örgütlenmiş bedevi kabileleriydi. Savaş boyunca Osmanlı birliklerini rahatsız eden düzensiz  kuvvetlere liderlik etti.

Mayıs ortalarında Leachman Kahire’de bulundu. Yolda çok fazla tehlikeye maruz kaldı. Suikast girişiminden kurtuldu. 22 Temmuz 1917’de Bağdat’a döndü.6 ocak 1918’de Kerbela’ya gitti.

Savaştan sonra, 1919’a kadar Mezopotamya’daki Musul Tümeni’nin Siyasi Görevlisi olarak atandı. Bu ona yöneticilik yeteneklerini gösterme fırsatı verdi. Kentteki bütün sınıfların onayını alarak kente hizmet verdi. Arap ve Kürtler arasındaki dengeyi çok iyi kurdu. Kürtlerin ayaklanmalarını kırmak için bazı Kürt liderlerini öldürttüğü gibi Kürt aşiretlerinin üstüne uçaklardan bombalar yağdırarak direnişlerini kırdı.

Daha sonra Hindistan’a politik yönetici olarak atandı. Haziran 1920’e tekrar Bağdat’a geldi. 12 Ağustos 1920’de, Şammar Konfederasyonundaki Zoba kabilesinin Arap kabile lideri Dhari bin Mahmud’un bir oğlu tarafından, Felluce yakınlarındaki Ebu Gureyb’te 1920 Irak İsyanı sırasında tüfekle sırtından vurularak öldürüldü. Bağdat Askeri Mezarlığı’na gömüldü.

Her ne kadar Orta Doğu’da casusluk deyince akla Lawrence ve Gertrude Bell gelse de en az onlar kadar yetkin ve başarılı sayısız İngiliz casusu var. Bunlardan biri Leachman olduğu gibi 1910 yılından Vehhabi İhvanlar tarafından öldürüldüğü 1915 tarihine kadar İbn-i Suud’a adeta danışmanlık yaparak adeta İngilizler adına kontrolü altına alan Yüzbaşı William Henry Irvine Shakespeare  ve daha sonra İbn-ii Suud’un kral yaratıcısı olan John Philby de İngilizlerin özellikle Suud Hanedanı bünyesinde büyük işler başarmış casuslarıdır.

Albay Leachman da Lawrence gibi anılarını yazmış olsaydı ya da onun hayatını anlatan başarılı bir film yapılsaydı belki de Leachman’ın gerek Arapları Osmanlı’ya karşı örgütlenmesinde gerek askeri operasyonlarda başarısıyla daha başarılı bir casus olduğunu düşünecektik.

Ufuk DORUK

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *