Hiçbir şey acı kadar yakıcı değildir diyordum, fakat acının da kendine has türleri varmış. Bazı acılar silinir gider, bazıları izini bırakırmış; izi kalanların bazıları uzak bir geçmişten hatıraymış, geri kalanı ise her unutulduğunda kendini hatırlatırmış: Öyle ki, ne geçmişte kalır ne de şimdiye ait olurmuş. Zamanı aşan bu izlerin sebebi bir insan mıdır yoksa o kişi yalnızca vesile midir, bilinmez. Mamafih hissettirdikleri gayet aşikar, teste tabi tutulabilirmiş. Dayanıklılığa bağlı, iradeye ve odaklanmaya dayalı. Dayak yemeden dayak atmayı öğrenemezmiş, düşmeden kalkmayı başaramaz, savrulmadan tutunamazmış; nereye giderse gitsin yakarmış o yara, ki her anımsadığında kendini hazırda tutmayı öğrensin. Çünkü ne kadar sert vurulursa vurulsun, yumruğun nereden geldiği her daim en belirleyici etkenmiş; çünkü pek bilmese de, tek bir sözle ya da tek bir bakışla yok olabilirmiş insan.

Emre BOZKUŞ
Son Yorumlar