Eskilerin deyimiyle: “Nerede o eski bayramlar” diye söze başlamayacağım Y Kuşağı olarak; fakat çocukluğumun bayramlarını özlediğim bir gerçek. Büyüklerimiz henüz asıl yurdumuz olan; öte dünyaya göçmemişlerdi. Rabbim cennetine nail eylesin. Mekânları cennet olsun. Bayramda çocuk olmak müthiş bir şeydi: Dede ve Ninelerimizin ellerini öperdik, harçlık verirlerdi, sevinirdik. Geniş ailelerdik; hepimiz birlikte yemek yerdik, kalabalık sofralarda. Şimdilerde çekirdek aileleriz. Geniş aileler olunca Dede ve ninelerimizle yakın iletişim kurardık, bereketliydi her şey. Dede ve ninelerimizin muhabbetlerine nail olmak güzeldi. Modern toplumlarımızda özlemini çektiğimiz şeylerden biri geniş ailelerimiz. Haftalar öncesinden başlayan bayram temizliklerini hatırlıyorum. Yufkalar açılır; tatlılar yapılırdı. Bayramlarımız Milli, Dini ve Kültürel değerlerimiz demek. Bir başka açıdan bakıldığında Bayramların ruhunun kaybolması, herkese atılan copy-paste toplu mesajlar, bayramın ruhunu tüketiyor. Bayramda memleketine giden, ailesini, akrabalarını ziyaret eden, doğup büyüdüğü topraklarla bağını koparmayan insanlarımız var. Anadolu ruhunu yaşatan insanlara selam olsun. Bu yüzden ümitvarız.
Ailemizle beraber vakit geçirirdik, kutlama havasındaydı bayramlar. Şimdilerde tatil havasında. Bayramlar dini ve milli yanı sıra ailesel bağları da güçlendiriyor. Küsler barışır, dargınlıklar ortadan kalkar, çünkü “Bayramlarda küslük olmaz.” Küçükler büyüklerin ellerinden öper. Bu bağlamda bayram Müslümanlar için birlik ve dayanışmanın en somut hâlini gösterir. Bayram günü camilerde huşu ile kılınan sabah namazları, Arefe günü sabah namazında başlayan bayramın dördüncü gününe kadar getirilen Teşrik Tekbirleri ile Müslümanın sevinci başlar.
Ramazan Bayramından sonra çok şükür Kurban bayramına kavuştuk. Kurban Bayramı İbadetinin Dinimizdeki önemi, anlamı, çok derin. Kurban Bayramı: Hicrî takvimin zilhicce ayının 10. Gününden başlar, 4 gün süren dini bayramımız. Zilhicce ayının 9. günü Arefe günü bile başlar Zilhicce ayının 10-11-12 günleri Eyyâm-ı nahr (kesme günleri) olarak 3 gün sürer. İslam Alemi her yıl Mekke’de hac farizasını ifa ettikleri kutsal vakitlerdir. Kurban Yüce Rabbimize şükretmek, teşekkür etmek için yapılan bir ibadet. Allah’ın rızasına ermek için vesile. Kurban Bayramı’nda bu ibadeti yapmak isteyen Müslümanlar emredilen koşullar oluşmuşsa hayvanları Allah için kesip Allah’a feda ederler. Kurban İbadetinin Hz İbrahim ve oğlu arasında başladığını biliyoruz.
Hz İbrahim Peygamberin Allah’a olan teslimiyetini ve imanını gösterir bizlere kutsal vakitler. Kurban: İbadet, yardımlaşma, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey tanımları taşır. Bu tanımların ötesinde daha derin bir anlamı var ki; sadece et kesilen bir bayram olmamasıdır. Müslümanların birlik ve beraberliğinin pekiştiği, kurbanda kesilen etlerin ihtiyaç sahiplerine ulaştığı, paylaşımı, kardeşliği ve birliği temsil eden kutsal maneviyatı yüksek olan bir bayramın ilk günündeyiz. Zenginlerin varlıklarını paylaşarak toplumdaki düzene, dengeye de vesile oluyor. Sahih Hadislerde Peygamber Efendimiz: “Kurban Bayramı’nda Allaha en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu ifade etmiştir.” (İbn-i Mâce, Edâhî, 3; Tirmizî, Edâhî, 1/1493)
Bayram çocukların günüydü, neşe ve coşku içinde geçerdi bayram günleri. Şimdi bayramlarda o heyecan ve coşkuyu göremiyorum. Çocukluğumda, hatırladığım bir şey; bayramlıklarımla uyurdum, o sevinç vardı. Galiba değişen toplumla beraber, Kapitalist sistemin özelliği olan: “tüketim çılgınlığı” adıyla kaybettiğimiz değerler bunlar. Kampanyalar, taksitler, indirimler, ihtiyaç hâli dışında, insanları sürekli tüketmeye teşvik ediyor. Dünyada milyarlarca insan açlıkla boğuşurken bizler tüketim çılgınlığı içinde kendimizi kaybetmiş durumdayız. “Kapitalizm tükettikçe yaşar” mottosu var. Hep daha fazlasını istemek. Kanaat etmemek… Bu yüzden yoksulun, ihtiyaç sahiplerinin hâlinden anlamıyoruz. Kurban Bayramı yoksullarla hemhal olmamıza, onların hâlini anlamamıza, paylaşmaya, insanlığı barış ve kardeşliği idrak etmemizi sağlar.
Bayram ziyaretleri yaşatılmaya çalışılıyor yine de. Çocukların kapı kapı dolaşıp şeker toplamaları en sevdiğim kadim geleneklerimizden biri. Hâlâ şenlikli ve çocuklar için oldukça eğlenceli oluyor. Şeker toplamaya gelen çocukları görünce içimi sevinç kaplıyor. Z kuşağı ne yazık ki Teknolojik ürünlere; ippad, ve telefona gömülmüş hâlde yaşıyor. Büyüklere saygı, hürmet, büyükleri ziyaret etmek, onlarla muhabbet etmek, hâl hatırlarını sorup gönüllerini kazanmak gerekir. Bayramlarımızın büyüklerimizle birlikte kutlanıp yaşatılması gerekir.
Bayramda küskün olanlar barışır. Gönüller alınır. Ahirete intikal eden büyüklerimizi kabirleri başında ziyaret edilir. Dualar okunur. Hatırlanır.
Bayram; hatırlamak, hatırlanmak demektir.
Hastalar, kimsesizler ziyaret edilir. Onların gözlerindeki sevince şahit olmak: insan sevincini yaşatmak ve yaşamak kadar müthiş bir duygu daha yeryüzünde var mıdır?
İslam Âleminin Kurban Bayramı’nı kutluyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Bayramımız Bayram Ola…
Zeynep YILDIRIM
Son Yorumlar