Kanyon: Tabanında genellikle akarsu bulunan, sarp kayalık yamaçlar arasında meydana gelmiş, dar ve derin vadidir.
Dünyada ve ülkemizde çok güzel kanyonlar var. Bunlar heyecan verici, büyüleyici doğa manzaralarını içinde barındıran, gezi rotalarında yer alan çok etkileyici yerlerdir.
Büyük Kanyon (Grand Canyon)
Amerika Birleşik Devletleri, Arizona Eyaleti’nde “Ulusal Park” içinde yer alan Büyük Kanyon (Grand Canyon) dünyamızdaki kanyonların en ünlüsüdür. Birkaç yıl önce Amerika’nın bazı Batı eyaletlerine yaptığımız gezi programımızda Büyük Kanyon da vardı. Burayı uygun bir yerden görmek için önce çam ağaçlarıyla kaplı dağa tırmandık. Bir kenarda durup, dünyanın en büyük doğa mucizesi olan Büyük Kanyon’u yukardan seyrettik. Yüzlerce metre aşağıda cılız bir dere gibi akan Kolorado’nun bu oluşumu yarattığına inanamadık.
Büyük Kanyon, Kolorado Irmağı’nın kanalı milyonlarca yılda yarmasıyla oluşmuştur. 466 kilometre uzunluk ve 400 metre ila 2.4 kilometre değişen genişliği ve 1600 metreye ulaşan derinliği vardır. Bu büyük alandaki kanyonun baskın rengi kırmızı yanında değişik renkler de vardır.
Grand Canyon Amerika’nın doğa turizmi zenginliklerinden birisi. Her yıl yerli, yabancı milyonlarca insan bu eşsiz doğayı seyretmeye geliyor. Bize önce yakındaki küçük kentin bir sinema salonunda kanyonun binlerce yılda oluşumunu ve buradaki insan izlerini anlatan bir belgesel gösterdiler. Amerikalılar Kanyon’da yapılaşmalara izin vermiyor, bu nedenle geceyi Kanyon yakınında ormanlık alanda basit, temiz ahşap bir barakada geçirdik. Ertesi gün bir saat süren helikopter gezisine katılıp, bu muhteşem doğayı havadan seyrettik.
Saklıkent Kanyonu
Cennet gibi bir ülke olan ülkemizde birbirinden güzel onlarca Kanyon var. Bunlardan ikisini son yıllarda gördüm. Birincisi Fethiye’de Saklıkent Kanyonu. İnanılmaz bir öykü ama; rivayete göre Saklıkent’i 1988 yılında bir çoban kaybolan keçisini ararken, rastlantı sonucu bulmuş. 1996 yılında “Milli Park” ilân edilip, koruma altına alınmış. Kanyonun girişinde biraz derme çatma yeme, içme ve hediye eşya mekânları vardı. Saklıkent Kanyonu’nda 200 metre yüksekliğinde yekpâre bir kaya kütlesi bir balta ile ikiye bölünmüş gibi duruyor. Vadinin dibinden debisi yüksek bir su akıyor.Kanyonun tamamı 18 km. uzunluğunda.Eşen Çayı’nın kolu olan Karaçay bu sarp ve derin kanyonu kolayca aşındırabileceği kalkerli arazi ve fay çatlaklarının da yardımıyla oluşturmuş. Kanyonun kaya duvarına tutturulmuş, üzerinde yan yana iki kişinin geçebileceği demir köprünün üzerinde yürüyerek, suyun çıktığı yere geldik. Burada kanyonun tabanına inip, ayağımı soğuk suya soktum. Dışarda yaz güneşinin sıcağına rağmen, Kanyon’da serin hava vardı. Bir taşın üzerine oturup, gökyüzünü ve etrafımı seyrederek, suyun melodisini dinledim.
Tokatlı Kanyonu
Geçen yıl Batı Karadeniz’de yaptığımız gezide Safranbolu yakınlarında Tokatlı Kanyonu’nu gördük. Tokatlı Kanyonu, Hızar Çayı’nın vadi yatağındaki kireç taşı tabakalarını binlerce yılda aşındırmasıyla oluşmuş. 9 km.uzunluğunda bir yürüyüş parkuru var. Tamirde olduğu için, ünlü cam terastan Kanyon’u seyredemedik. Bunun yerine 160 ahşap merdivenle Kanyon’un tabanına indik.Aşağıda akan suyun sesiyle, güzel, sakin, yemyeşil ve huzurlu bir doğa vardı. Yukarda mavi gökyüzü yeşillikler içinden gözüküyordu.Kanyonun iki yakasını su kemeri gibi bir tarihi yapı birleştiriyordu. Kanyonun girişinde ticari amaçlı yapılaşma başlamış.
Arapapıştı Kanyonu
Türkiye saklı hazine gibi bir ülke. Çünkü yurdumuzun altında ve üstünde olan zenginlikler hâlâ keşfedilmeyi bekliyor. Birkaç yıl öncesine kadar bilinmeyen bu kanyon da son yıllarda tanındı.
2023 Haziran ayı başında çoktan beri görmek istediğimiz Arapapıştı Kanyonu’na otobüsle Turgutreis Tur’un bir organizasyonuyla grupla gittik. Bodrum’dan sabah erkenden hareket edip, Yatağan yakınlarında bir lokantada muhteşem çınar ağacının altında grupla kahvaltımızı yaptık. Buradan sonra, bol oksijenli, yemyeşil bir doğa içinde seyahat ederek, Kavaklıdere, Bozdoğan üzerinden Muğla, Denizli ve Aydın kentlerimizin kesişme noktasında bulunan Kanyon’a geldik. Yolda gezi rehberimiz, meslektaşımız Neşe Hanım bize bölgenin, doğa ve kültürel özellikleri hakkında yararlı bilgiler verdi.
Kanyonun adı olan “Arapapıştı” tarihi bir söylenceden geliyormuş. Ama kesin olarak bilinmemekle beraber, burada Araplar veya Persler yakındaki önemli şehir olan Afrodisias’a ulaşmak istemişler, fakat vadiyi geçemeyince apışıp kalmışlar! Bence böyle soru işaretli , öznesi belli olmayan bir ad yerine, bu güzel kanyona Akçay adının verilmesi daha uygun olurdu. Çünkü, Büyük Menderes’in bir kolu olan Akçay binlerce yılda bu vadiyi oluşturmuş.
1958 yılında dönemin Başbakanı Adnan Menderes burada Akçay üzerinde sulama, enerji üretimi ve taşkın kontrolü amacıyla Kemer Barajı’nı yaptırmış. Vadide meydana gelen baraj gölü, bölgenin tarım üretimini artırıp, toplum kalkınmasına yardım etmiş. Bu barajı ve kanyonu ilk defa turizm amaçlı kullanmayı düşünen ise, günümüzün Aydın Belediye Başkanı “ Topuklu Efe” diye tanınan Özlem Çerçioğlu olmuş. Özlem Başkan, “Arapapıştı Kanyonu Ekoturizm Projesi” ile Kemer Barajı’nın güzelliklerini halkla buluşturmayı, buraya gelen ziyaretçilerin kanyon içerisindeki gölde gezi tekneleri ile dolaşabilmelerini, kamp kurmalarını, doğa yürüyüşleri yapabilmelerini ve bölge halkının da turizmden ek gelir elde etmesini amaçlamış. 2017 yılında turizme açılan kanyonda hedefler bir bir gerçekleştirilmiş. Gölde sazan, yayın balığı tutuluyor ve kültür balıkçılığı da yapılıyor.
Arapapıştı Kanyonu 380 metre yüksekliği, 6 kilometre uzunluğuyla eşsiz bir doğayı bizlere sunuyor. Seyir tepesine çıkıp, yukardan kanyona bakamadık. Ama iskeleden yalnız bizim grubumuza tahsis edilen bir gezi teknesine binerek, iki saat sürecek gezimizle Kanyon’nu keşfetmeye başladık. Etraftaki ağaçların suya akseden görüntüsüyle, baraj gölünün suyu zümrüt yeşili gözüküyordu. Parçalı bulutlu, güneşli güzel bir havada, hafif esen rüzgârla teknemiz yol alırken, durmadan değişen muhteşem kanyon manzarasına baktık. Tekne kaptanı vadi hakkında gereken yerlerde kısa açıklamalar yaptı. Akçay’ın binlerce yılda oluşturduğu kanyon, insanların saklanmak ve dini bir hayat yaşamak için kullandıkları bir yer olmuş. Vadide bulunan kaya mezarları, tapınak, kale Pers, Roma ve Bizans dönemi kalıntılarıdır. Baraja ismini veren tarihi Kemer Köprüsü, Makedonya kralı Büyük İskender tarafından orduları ile Afrodisias’a gitmek için yaptırılmış. Görüldüğü üzere; Arapapıştı Kanyonu doğal oluşumlar yanında antik dönemden kalma şehir kalıntıları ile tarih ve doğanın birleştiği nadir alanlardandır. Burada arkeolojik çalışmalar devam etmektedir. Zümrüt yeşili suyun üzerinde giden teknede kanyonu seyrederken, şehir gürültüsünden uzak, bu temiz ve sakin doğada ruhumun dinlendiğini hissettim. Gölde kano sporu yapanlar ve tekne turu ile Kanyon’u keşfeden insanlar gördük.
Gezimizin sonunda tekne iskelesinin yakınında bulunan bir kahvede oturduk. Ayrıca burada civardaki köylülerin tarım ürünlerini sattıkları tezgâhlarından alışveriş yaptık. Buradan Bozdağan’a geldik. Dağa sırtını dayamış güzel bir şehir olan Bozdoğan’da bir lokantada geç öğle yemeğimizi yedik. Yolumuza devam ederek ormanlık ve virajlı tepeleri aşarak son yıllarda büyüyen bir yerleşim yeri olan Menteşe’den sonra Kavaklıdere’ye geldik. Burada Bakırcılar Çarşısı’ndaki esnafın dükkanlarındaki bakır el işlerine bakıp, alış veriş yaptık. Son olarak yayladan geçip, yeşillikler içindeki Yerküpe Mağarası’na geldik. Böylece Arapapıştı Kanyonu gezinizi bitirip, akşam geç saatlerde evimize ulaştık.
Şimdi, Grand Canyon’dan sonra dünyanın en büyük 2. kanyonu sayılan Uşak Ulubey Kanyonu’nu görmeyi düşlüyorum!
Zeki ÖNSÖZ
Son Yorumlar