Göğün Çocuklarına Selam

Bir çağrıdır bu, bir nida. Ey gözlerinde Türkmen mavisi buğular uçuşan güzel, gel de katıl bize. Dağların yamaçlarından kekik kokuları yükselir yavaştan. Yaşam dolmaya başlar böylece hücrelerime değin. Sırtımda incecik bir gömlek, esen bahar yeli havalandırır hafiften. Sızlayan kemiklerime güneş vurur, ısınır içim; daralan göğsüm iner kalkar huzurla göğe baka baka, önümde uzanan ovalara bağırsam yankılanır dört yanda sesim. Nefes alırım ta derinden, adım atarım gökyüzünü arşınlarcasına; sanki bir adım atsam uçup gideceğim; bir adım daha atsam bulutlarda süzüleceğim, dokunsam maviliğe sanki kaybolup huzur içinde uzak diyarlara göçeceğim…

Baharın gelişinin emareleridir tüm söylediklerim. Baharın gelişiyle yaşam yeniden doğmaya başlar çevremde. Yeniden başlar tüm hızıyla hareketlilik. Küçükten büyüğe her canlının yüreği kıpır kıpır, adımları hızlanır. Özgürleşir tüm bedenim. Sözlerim, gözlerim, gördüklerim, duyduklarım, hissettiklerim en baştan şekillenir. Sararan yapraklar taptaze çiçeklenir yeniden, döner yuvasına yeni baştan. Bahar rindlerin doğumudur; şiirin, şarkının, şarabın ve mest olmuş gönüllerin zamanıdır. Açılır şişeler, dolar tüm kadehler ve şevke gelen Zorba yeniden dansa kaldırır bizleri…

Öte yanda hürriyetin şarkıları çalınır kulağıma, içimde kıştan arda kalan bir hüzünle seslenirim geçip giden bulutlara. Şu yükselip alçalan ufka varan eller sizin mi, memleketten haberler mi var ey göğün çocukları? Yoksa uçuşan dileklerime mi bağladınız siz de umutlarınızı, dallardan süzülen hayat dolu bakışlarla. Nice hayat su içti şu pınarlardan, nice devran döndü de buldu kendine giden yolları. Patikalar aştık, çağlara karıştık, söyledik türkümüzü akan nehirlerle ve yeniden çığırdık dalga dalga; oysa sen duydun mu çağlayan sesimizi…

Cemre düştü havaya, suya ve toprağa. Ellerimde çiy taneleriyle ovalara bereket gelişini seyrettim. Kuzular, koyunlar çıktı yaylaya; senin peşinde onların özgürlüğe meylettim. Ve seslendim: Ey göğün çocukları! Düşlerimiz gerçeğimizdir bizlerin. Düşlerimizde toprağımızın dirilişine açtığımız ellerimiz anne yüreği gibi tomurcuk verir. Toprak ana kendini bizlere gösterir, bizlerin yüreğinde zuhur ediverir. Peşisıra yükselen dualarda mutluluğun tınıları duyulur. Yaşamın tüm enerjisi yeni baştan ruhumuza sokulur. Bunun için selam olsun size umudun çocukları, durmayın nevruza açın kapınızı. Selam olsun size göğün çocukları, korkmayın nevruza açın kapınızı…

Emre BOZKUŞ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir