Almanya, günümüzde bir çok Türk için “ikinci vatan”. Artık “Türk kökenli Alman” gibi bir kavram var. Hatta bir çok “Türk kökenli Alman” için, Türkiye ikinci Vatan…
Bir zamanlar Almanya’da seçimle iş başına gelmiş ve tüm yetkilerin, bir partide ve liderde toplandığı “rejim” vardı. Bu rejim Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi rejimiydi ve 31 Temmuz 1932’de seçimlerde toplam oyların %37.4’ünü aldı.
Birkaç ay sonra yapılan 5 Mart 1933 seçimlerinde ise Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi oyların %43.9’unu aldı ve iktidarda kalmaları kesinleşti. Almanya’nın ikinci en büyük partisi %18.3 oy oranı ile Almanya Sosyal Demokrat Partisi, üçüncü parti ise %12.3 oy oranı ile Almanya Komünist Partisi oldu.
NAZİ’lerin iktidara tam oturmasıyla birlikte Alman demokrasisi yıkıldı. Bu yıkımın başlangıcıyla birlikte, başta Yahudiler olmak üzere Alman solcuları, Sosyal Demokratları rejim tarafından avlanmaya başladı.
Tam bu sırlarda, Genç Türkiye Cumhuriyeti, savaşlarda kaybettiği aydın, entelektüel, mühendis, akademisyen açığını kapatma peşindeydi. Modern Türkiye kurulacaktı ancak alt yapıyı hazırlayacak bilgi birikimine sahip “UZMAN” sıkıntısı vardı. İşte Almaya’da rejimden kaçan Almanlar “UZMAN” sıkıntısını gidermek için iyi fırsattı.
Ernst REUTER ismi, bugün dahi Almanya’da, özellikle Berlin’de yaşayan sıradan bir insanlar için yabancı değil. Batı BERLİN’in ilk belediye başkanı, Alman sosyal demokratlarının esin kaynağı bir siyasetçi ancak bizim ülkemiz için “Koca Türk”.
Türkiye’ye 4 Haziran 1935’te gkaçan Ernst Reuter, önceleri İktisat ve Ulaştırma Bakanlıkları’nda çalıştı. İlk görevi “Fiyat Tayin ve Ticaret Uzmanlığı” idi. Görevi dolayısıyla, Anadolu’da bir çok ili dolaştı. Daha sonra çağrı üzerine Siyasal Bilgiler Okulu’nda öğretim üyeliği görevine başladı.
SBF’nin hocalarından Prof. Dr. Fehmi Yavuz, onu şöyle tanımlar: “Politikacı Reuter Almanların, bilim adamı Reuter ise Türklerindir”.
Öyledir de, 12 yıl Türkiye’de kalmıştır. Ernst Reuter ülkemizde kısa sürede Türkçe öğrenmiş, derslerini Türkçe vermesi bir yana, ders kitaplarını Türkçe yazmıştır.
Büyük hizmetleri oldu ülkemize Ankara ile İstanbul’un kamu ulaşım politikası üzerine çalışmalar yaptı, kent içi ulaşımı modernleştirdi ve ucuzlattı. Sosyal planlama ve modern kent ulaşımı konusunda öncü oldu. Onun öğrencilerinin çoğu daha sonra belediye başkanlığı, devlet memurluğu ve genel müdürlük gibi önemli konumlara geldi.
Ernst Reuter, 1946 yılında, savaş sonrası yakılmış yıkılmış Almanya’ya geri döner, savaş sonrası bölünen BERLİN’in batısındaki ilk belediye başkanı seçilir… Sonra bir hayalini gerçekleştirir; Berlin Özgür Üniversitesi (Freie Universität Berlin)’ni kurar. Bugün yaklaşık 30.000 ‘den fazla öğrencisi vardır bu üniversitenin.
İşte bu kitap, ülkemize büyük hizmetleri dokunmuş Koca Türk ya da Muhteşem Alman’ın Türkiye’deki yıllarını anlatıyor. Çok çok iyi bir araştırma. Roman tadında okunuyor ki, dün gece başladım, uyuyup uyandığımda elime aldım bitirdim.
Yazarı Reiner Möckelmann, ülkemizde uzun süre “diplomat” olarak bulunmuş , bir kaç kitap yazmış, iki kitabı dilimize çevrilmiş çok çok iyi bir yazar.
Uzatmayacağım. Son paragrafı Ernst Reuter’in ülkemizdeki günleri ile ilgili yazdıklarına bırakayım:
“Devrimler bir gecede gelir ve devrimin ilk coşkusuyla pek çok insan düşünür ki, şimdi her şey bambaşka olacak, yarın öbür gün yepyeni bir yaşama başlanacak. Ben tam 12 yıl süreyle, kesin devrim yapmış olan bir halkın içinde yaşadım. Öyle bir devrim ki, bizim burada Almanya’da yaşadığımızdan çok daha büyük bir kültürel ve manevi anlamı vardı. Fakat bu 12 yıllık deneyimle biliyorum ki, 12 yıl bir halkın tarihinde küçük bir bölümdür. Devrimin dıştan görünüşü, yeniden başka tarzda kurulması gereken, geçmişle ilgili yok edilmiş her şeyin, gerçekten tamamen yok edilebilmiş olup olmadığını hiçbir surette anlamaya olanak vermez. Yeni bir şey başarmak, ruhsal ve özellikle pedagojik alanda bir iki yılın işi değildir. Bu, büyük bir çaba ve istekle kendini bu yeni göreve adayacak olan kuşakların işidir… Bunu kendimden biliyorum; yaşamımın bir çok yılını, Türkiye’de böyle bir göreve adadım”
Kartal YOLCU
Son Yorumlar