“Dıngala” Sözcüğü Ve Ahlakta Dıngala Bir Mizahçı

Geçen gün eski bir gazeteyi karıştırıyordum. Kanto şarkılarının en tanınmış icracısı Nurhan Damcıoğlu’nun (1 Mayıs 1941, Adana – 5 Haziran 2023, İzmir) 1976 yılında, Dingala adını verdiği bir albüm çıkardığını öğrendim. İlk anda yabancı bir dilden geldiği izlenimi uyandıran Dingala sözcüğü ilgimi çekti. Baktım. Derleme Sözlüğünde iki anlamda geçiyor:

1. En geri.

2. En geriden gelen!

Üçüncü anlamını Nurhan Damcıoğlu’nun albümünün adından ve içindeki “Oh dingala dingala / Kömürü de koydum mangala / Ayşe de Fatma dostum var / Çalkala yavrum çalkala.” dörtlüğünden yola çıkarak “mangala” sözcüğüne kafiye olmak için uydurulmuş doldurma sözcük olarak düşünüyorum.

Bildiğiniz gibi, bugün 27 Mayıs 1960 askerî darbesinin yıl dönümüdür. Bu sebeple, kitaplığımda 27 Mayıs darbesiyle ilgili malzemeyi gözden geçirirken geçenlerde 8 nüshasını edindiğim, darbeden hemen sonra çıkan Külah adlı pespaye bir mizah dergisinde (Yıl 1, sayı 1, 17 Haziran 1960, s. 1) başlığı IRGALA BAYAR olan şu saçmalamaya denk geldim.

“Hey dıngala dıngala!
Milyon koydum bankaya
Abanozda dostum var.
Çalkala Bayar çalkala!
Irgala Bayar ırgala!
Hey dıngala dıngala!”

Dikkatinizi çekeceği üzere burada sözcük “dıngala” diye yazılmıştır fakat “dingala” ile aynı sözcük olduğu kuşkusuzdur. Dikkati çekecek ikinci husus ise Damcıoğlu’nun kantosundaki “Çalkala yavrum çalkala” kısmıyla bundaki Celal Bayar’a hitaben söylenen “Çalkala Bayar çalkala” kısmının büyük benzerliğidir.

Bu durumda iki ihtimal var; ya Damcıoğlu “dingala”yı ve bu dizeyi, sahibi ve yazı işleri müdürü, hatta handiyse bütün yazılarının yazarı Doğan Can olan sözümona mizah dergisindeki naklettiğimiz saçmalamadan almış, ya da böyle daha eski bir kanto var ve her iki adı geçen kimse, bu daha eski kantodan yararlanmış veya almışlardır. Tam bunu yazdıktan sonra bir de Googledan sorgulatayım dedim. Sorgulatınca, karşıma 1865-1932 arasında yaşamış Ahmed Rasim’in Şehir Mektuplarında Ebe Hanımın ağzından çocuklar cahil kalmasın diye verdiği aşağıdaki “dersleri”ndeki “Dıngala kabak başlıca çocuk” çıkmaz mı! Şöyle:

“Beyim Urumelinde,
Urumeli Taşlıca
Hanım samur kaşlıca
Yengem çocuk doğurmuş,
Dıngala kabak başlıca
Elif pat pat mühür çat çat
Ebâ bülbül saçı sümbül
Leblebi hanım! Lebbeyk.
Bir elmayı nakışladım
Edirne’de gümüşledim
Edirne’nin yiğitleri
Belindedir divitleri
Kalem tutar, yazı yazar.”
Kağıdcısı işler, bozar.”

Demek ki eski İstanbulda da “dıngala” bilinir ve tekerlemelerde geçermiş. Bu “tekerleme”deki “dıngala kabak başlıca” (başı dıngala kabağa benzer) herhalde pek gelişmemiş, zayıf kalmış kabağa atıfla kafası biçimsiz çocuğu anlatmaktadır.

2019 yılında Hurşid Yenigün de Pop Dingala, Dingala adlı bir albüm yapmış.

2022 yılında çıkan Mithat Arı’nın Bozkır Sözlüğünde de “sona kalan” anlamında sözcük “dıngala” imlasıyla kaydedilmiştir. Harbi Enver’in de tarihini tespit edemediğim Dingala adlı bir oyun havası çalışması var.

O halde dingala aynı zamanda oynak bir oyun havasının adı olmaktadır ki bunu, sözcüğün dördüncü anlamı sayabiliriz.

Sonuç olarak bu hafta öğrendiğim sözcüğün dıngala ve dingala diye iki değişkesi vardır. En azından Şehir Mektuplarının yayımlandığı 1316/1899’dan beri yazılı örneği olduğu tespit edilebilmektedir.

Bundan sonra da bu sözcüğün başka örnekleri şüphesiz karşımıza çıkacaktır.

Fethi GEDİKLİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir