Kazakistan’ın tanınmış bilim adamı, Türkolog, roman, tiyatro yazarlarından Prof. Dr. Nemat Kelimbetov’un edebiyat alanında yıllar süren çalışmalarının ürünü olan Türk Halklarının Ortak Edebi Eserleri isimli kitabını Kazak Türkçesinden aktararak İstanbul’da 2011’de yayınladık. 35 yaşında kendisini yatalak hale getiren felci büyük azmiyle nasıl yendiğini anlattığı Ümit isimli monolog hikâyesi de daha önce Türkçeye aktarılarak yayınlanan Kelimbetov bu son çalışmasında tarih boyunca bir çok devlet kuran Türklerin edebiyat alanında verdiği bir çok önemli eseri akıcı bir dille irdelemektedir.
Bilindiği gibi, Türkler hem sözlü edebiyat ve hem de yazılı edebiyat ürünlerine çok zengindir. Kökeni milattan önceki asırlara kadar uzanan ve yaklaşık üç bin yıllık tarihe sahip Türk edebiyatını birbiriyle ilişkili olarak ortaya koyan araştırmalar pek fazla değildir. Prof. Dr. Nemat Kelimbetov İstanbul’da Selenge Yayınlarından çıkan bu çalışmasında en eski Türk toplumları olan Sakalar ve Hunlardan Altınorda dönemine kadar ortaya çıkmış edebi eserleri çeşitli boyutlarıyla ele almaktadır.

Prof. Dr. Nemat Kelimbetov
Bu meyanda Alp Er Tunga, Su, Oğuz Kağan, Attila, Bozkurt ve Ergenekon destanları, Orhun Kitabeleri, Avesta Kutsal Yazılar Antolojisi, Dede Korkut, Kutadgu Bilgi, Divan-i Hikmet, Divanu Lugati’t-Turk, Atabetu’l Hakayik, Miratu’l Kulub ve Bakirgani Kitabı gibi edebi metinleri ve Şecere-i Türk, Camiu’t-tevarih, Babürname ve Tarih-i Reşidi gibi tarihi metinleri etraflıca incelemektedir.
Kelimbetov başlangıcı binlerce yıl öncesine dayanan tüm bu edebi eserlerin aslında birbirinden kopuk olmadığını, kendi aralarında edebi bir gelenek devamlılığı bulunduğunu delilleriyle ortaya koymaktadır.
Bu konuda somut bir örnek vermek gerekirse, yazar Dede Korkut kitabındaki “Kam Bure Bey Oğlu Bamsı Beyrek” hikâyesinin kahramanı ile Kazak Türklerinin meşhur destan kahramanı Alpamış Batur arasındaki somut ilişkiyi gözler önüne sermektedir. Yazara göre Bamsı Beyrek zamanla Türk halklarının sosyal hayatındaki çeşitli tarihi olgulara uygun bazı değişikliklere uğramış görünüyor. Bunun sonucunda, Bamsı Beyrek hikâyesi Alpamış Batur destanına dönüşmüş gibidir.
Kelimbetov’a göre, Hunlar “alp” askeri unvanı savaşlarda kahramanlık gösteren savaşçıların isimlerine ilave ederlerdi. Bundan dolayı, “Bamsı Beyrek” “Alp Bamsı” olarak da söylenmiş ve isim zamanla “Alpamsa”, “Alpamsa” ve “Alpamış” olmuş olmalıdır.
Kelimbetov’un Türk halklarının ortak edebi eserleri gibi geniş bir alanı kapsayan bu çalışmasını Kazak Türkçesinden Türkiye Türkçesine aktarırken bazı zorluklarla karşılaştık. Özellikle edebi kaynaklardan yapılan alıntılarda aslına sadik kalmaya büyük ölçüde dikkat ettik. Ancak, Kelimbetov’un Divanu Lugati’t-Turk ve Orhun Kitabeleri gibi temel edebi kaynaklardan Özbek, Kazak veya Rus imlalarına göre yaptığı alıntıların harf uyuşmazlığı sebebiyle Türkiye’deki bu konudaki transkripsiyon sistemi ile farklılıklara, yer yer anlaşılmazlıklara ve hatta hatalı yazılımlara sebebiyet vermesi kuvvetle muhtemeldi. Bu durumun önüne geçmek için imkânlar ölçüsünde biz bu alıntıları ondan değil, Türkiye’de yayınlanmış kaynaklardan almaya gayret ettik. Bu kaynakları eserdeki dipnotların yanına köşeli parantez içinde gösterdik.

Ayni şekilde eski Türk edebi eserlerinden alıntıların manaları kitapta Kazak Türkçesine çevrilerek verilmekteydi. Bu çeviriler bazen kullanılan araştırma eserinin Rusça veya Özbekçe olması sebebiyle çeviriden çeviri mahiyetini taşımaktaydı. Bizim bu metinleri bir de Türkiye Türkçesine aktarmamız çevirinin üçüncü kez yapılması demekti. Dolayısıyla metinde hem anlam ve hem de estetik açıdan kaymalar ortaya çıkabilecekti. Böyle durumlara meydan vermemek için orijinal metinlerden yapılan Kazakça çevirileri Türkiye Türkçesine aktarmak yerine, ayni konuda yapılan Türkiye’deki araştırmalardaki çevirileri koyduk. Bu çevirilerin kaynaklarını da köseli parantez içinde ayrıca belirttik.
Mesela, Dede Korkut kitabından yapılan alıntıların çevirisi için Muharrem Ergin’in, Kutadgu Bilig için Reşit Rahmeti Arat’ın ve Divanu Lugati’t-Turk çevirileri için Besim Atalay’ın çalışmalarını kullandık ve bunları köseli parantez ile gösterdik.
Kazakistan’ın önde gelen bilim adamı ve yazarlarından Prof. Dr. Nemat Kelimbetov’un Kazakistan’da lise ve üniversitelerinde ders kitabi olarak okutulan birçok araştırması bulunmaktadır.
Bunlar arasında “Eski Türk Şiirleri ve Kazak Edebiyatındaki Bu Geleneğin Devamı”, “Kazak Edebiyatı Kaynakları”, “Eski Devir Edebiyatı” ve “Eski Edebiyat Anıtları” kitaplarını sayabiliriz. Kelimbetov hikâye alanında da başarılı eserler vermiştir.
35 yaşında bir omurilik ameliyatı sonucu vücudu tamamen felç olarak yatakta kalan Kelimbetov büyük şok yasamış ve bu soku atlattıktan sonra felci yenmek ve parazit değil, üreten biri olarak yaşamak için mücadeleye girmiş ve bunda başarılı olmuştur.
Tüm süreçte yasadıklarını monolog hikâye tarzında Ümit isimli eserinde dile getirmektedir. Prof. Dr. Nemat Kelimbetov, Ümit isimli bu eserinde azmin ve inancın insana kazandırdığı olağanüstü gücü kendi başından gecen gerçek olaylarla anlatıyor.

Genç yasta yatalak kalmasına rağmen, inanılmaz isler başaran hikâyedeki başkahraman Ercan yazarın kendisidir. Kelimbetov bir zamanlar yatağa bağlı, yemek yemek, su içmek için bile başkalarına muhtaç olan bir insandan üniversitede ders veren, verdiği dersler ve yazdığı kitaplar ile örnek gösterilen insana olmayı başarmıştır.
Bunun basarinin temelinde insanın kendi gücüne olan güveni yatmaktadır. Kelimbetov’a göre kendine güvenen ve azmeden insanın elinden hiçbir şey kurtulmaz. Bunu Ümit isimli kitabinin bir yerinde “dünyada kendine sonsuz güveni olan insandan daha güçlüsü olabilir mi?” diyerek dile getirmektedir. Kelimbetov eseri için “Bu kitap, çektiğim acılar ve döktüğüm gözyaşlarını anlatmayacak. Tersine onların üstesinden gelmeyi anlatacak. Yenilmez insan ruhunu tanıtacak dünyaya” demektedir.
Kelimbetov’un Ümit isimli otobiyografik monolog hikâyesi de 2010 yılı başında İstanbul’da Selenge Yayınları’ndan çıkmıştır. Onun bu eseri Türkiye Türkçesi’nden Rusça, Ukraynaca, Türkmence, Almanca ve Çinceye de çevrilerek yayınlanmıştır.
Yazarın edebiyat alanında Ümit adli eserinden başka İhtiyarlar, Oğluma Mektup ve Kıskançlık adli kitapları da bulunmaktadır. İhtiyarlar isimli eseri Bağımsız Devletler Topluluğu’nda yılın kitabi seçilmiştir.
Abdulvahap KARA
Son Yorumlar