Şiirle Konuşanlar: Sezai KARAKOÇ

Sezai Bey Üstadım

Ne der insan sevdiğine kısaca, ne demeli?

Sen bana yeni yılsın her dakika 
 Her dakika bir yaşıma daha giriyorum’ 

Farz edelim soruldu; sen kimsin?

‘Deniz benim hemşehrimdir
 Ama yalnız yağmur basbayağı arkadaşlık yapabilir
 Bana ve benden öteye’ 
Yine anlamazsa suali soran:

‘Şimşekle yazılmış kitapları oku
 Ateşle biçilmiş ekinleri topla 
 Öğünme gölgesi toy bir tavşanı andıran ellerinle’ 

Ne söylense çare olmazsa, yol bulunamazsa sözden öteye:

‘Onlara anlat yağmur karşılıklı yağar 
 Ruhların içindeki müzikle karşılıklı’ 

Ya karşılık bulamayanlar, kimsesizlerin kimi;

‘Sen istesen de taş yürekli olamazsın 
 Sen daima güzeller güzeli olursun Lili’ 

Yine de döne dolaşa laf aynı yere gelirse; kimsin sen?

‘Kaç aç varsa hepsi ben 
 Kaç hasta varsa hepsi ben 
 Kaç liman önlerinden dönen 
 İşsiz hamal hepsi ben’ 

Dehlizlerde kaybolana ne tavsiye edersiniz?

‘Kırk oda içiçe dönmesin
 Halayıklar sağır
 Dualar boğuk olmasın’

Ümidi kör kuyulara düşürenlere peki?

‘Dilimizi bilmeyen kül içinden çıkmış 
 Yere alışamamış küçük çocuklar bulmalı
 Kapamak için gözlerini 
 Örtmek için yüzünü ölen adamın’ 

Kimin çocukları bunlar, nasıl?

‘Çocuk dediğin bir eksik yanı olmalı 
 Ki ileride vakit kalsın iyiliğe
 Ben ergenliği çocukluğumda yaşadım 
 Şimdi bilmiyorum niye’ 

Gözleriniz mi yaşardı sizin, neye sayalım?

‘Sen benim ağlamamı erkekliğime
 Uyuyan ölmeyen yenilenen 
 Azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan 
 Seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say’ 

Daha erkendi ama. Gidiyor musunuz?

‘Alnından öpmeye gidiyorum 
 Evleri balkonsuz yapan mimarların’ 

(Şiirler III körfez/şahdamar/sesler)

Sinan TERZİ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir