Kanlı Tarih-Hocalı Soykırımı

Yakın günlerde Azerbaycan halkının hiçbir zaman unutamayacağı, acı bir tarihi olayın 30. yıldönümü. Azerbaycan halkı, devleti tarihine kanla yazılmış Hocalı Soykırımı. 

Hocalı Trajedisi tarihte insanlığa karşı yapılmış en korkunç soykırım eylemi, bütün zamanların kanlı sayfası olarak hafızalarda sonsuza kadar yaşayacaktır. Burada konu, katledilmiş sivil Azerbaycanlıların sayısı değildir, bu bir vahşettir, masum insanlara yapılan işkencelerin akıl almaz korkunç manzaraları, acımasızlığıyla Hatın, Lidisa, Oradur soykırımlarıyla bile kıyaslanamayan bir İnsanlık Trajedisidir.

25-26 Şubat 1992 gecesi 366. Alayın askerî araçları Azerbaycan’ın en güzel bölgelerinden olan Hocalı şehrine toplarla ve tanklarla ateş ettiler… Mermi yağmuru sonrası silahlı birlikler üç yönden şehre girdi. Sağ kalabilen Hocalılar-çocuklar, kadınlar ve yaşlılar karlı dağ geçitlerinden ormanlara doğru yönelseler de soğuktan donmuş, bitkin düşmüş insanların bir bölümü Nahçıvanlı köyü civarında, geri kalan bölümü Esgeran ovasında Ermeni silahlı çetelerince hunharca ve acımasızca katledildi…

Hocalı’nın işgaline ve şehirde sivil halka karşı yapılmış amansız vahşete dair soruşturma belgelerinden:

“Hocalı şehrinde yapılmış soykırımın önemli canileri Ermeni silahlı çeteleri ve 366. Motorize Piyade Tümenidir. Hocalı Soykırımını yapmış Ermenilerin ve onların yardımcılarının gerçekleştirdikleri insan haklarının hunharca çiğnenmesi, uluslararası yasalara-Cenevre Sözleşmeleri, Dünya İnsan Hakları Beyannamesi, Vatandaş ve Politik Haklar Hakkında Uluslararası Anlaşma, Olağanüstü Durumlarda ve Askeri Çatışmalar Sırasında Kadınların ve Çocukların Savunulması Beyannamesine asla uyulmamıştır. Saldırıda Ermenistan ordusunun binbaşısı Ohanyan Seyran Muşeqoviç’in (sonradan Ermenistan Savunma Bakanı oldu) komutanlığı altında 366. Motorize Tümenin 2. Batalyonu, Yevgeni Nabokihin komutanlığında 3. Tabur, 1 No’lu Tabur Karargâh Komutanı Şitçyan Valeri İsayeviç ve tümende görev yapan 50’den fazla Ermeni subayı katıldı.

Hocalı Soykırımı sonucu 613 kişi hayatını kaybetti. Bunlardan 63 çocuk, 106 kadın, 70 yaşlı hunharca katledilmiş, 8 aile tamamen yok edilmiştir. 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ebeveynlerinden birini kaybetmiş, 487 kişi ağır yaralanmış; 1.275 kişi rehin alınmış, 150 kişi kaybolmuştur. Bir şehir, bir kasaba, 8 köy, 2.495 ev, 31 sanayi tesisi, 15 köy endüstrisi, 20 eğitim kurumu, 14 sağlık merkezi, 56 kültür kurumu, 5 iletişim tesisi yok edilmiştir.

Bu Azerbaycan’ın ayrılmaz parçası olan Dağlık Karabağ Özerk Vilayetini Ermenistan’a birleştirmek iddiasıyla Ermenistan tarafından işlenmiş en büyük bir insanlık suçudur.

Kemale ELEKBEROVA

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir