Hayatım hep konuşacak birini aramakla geçti. Yanında çekinmeden her düşündüğümü konuşabileceğim, her sorumu sorabileceğim, her cevabını sorgulayabileceğim birisi.
Ve sadece hakikatin ve bilginin konuşulduğu bir dost. Fikirden ve düşünceden başka derdi olmayan bir dostluk.
Bulamadım.
Ve neden sonra bizim entelektüelimiz yok, onu da anladım. Düşünce ve hakikat kıskanç bir sevgilidir. Bir yere bağlananı terk eder. Bilgelik yolunda, yolda olanı sever.
Bizim neden aydınımız yok. Bize ait fikir sistemi neden yok. “Oryantalizm”, batıyı eleştiren kitabı bile Hristiyan bir Filistinli yazdı. Batı’nın yetiştirdiği bir Filistinli… Neden biz bilgi kırıntılarıyla geviş getirirken, akın akın üstümüze gelen sorulara ve sorunlara cevap bulamıyoruz.
İkiyüzelli yıl olmuş. Şark cephesinde değişen bir şey yok. Din anlayışı bile bin yıl önce daha ileriymiş… Bütün meydan okumalara cevap verilmiş. O sayede bugünlere gelinmiş.
Bugün de büyük bir meydan okumayla karşı karşıyayız. Konuşanlara bakıyorum hepsi tüccar. Hepsi fikir fukarası.
Fikirsiz ne devlet, ne medeniyet yaşar. Ve her düşünce sandığımız bir afyon gibi uyutuyor insanları. Kaldırın kafanızı gökyüzüne bakın. Düşünce gökyüzü kadardır.
Sağın da, solun da, siyasal İslamcının da entelektüeli de yok, aydını da… Gazetecisi ve siyasetçisi var. Sadece ton farkı var aralarında. Yer değiştirdiklerinde de fazla bir şey değişmiyor. Çünkü politik tercih değişiyor sadece. Fikir, düşünce, derinlik, donanım hepsinde sıfır. Hepsinin bir partisi var sadece. Ve unutmadan, her şeye vakıf, her şeyi bilen birer de genel başkanları var. Başkan ne demişse o çerçevede düşünce üretilir. İki gün sonra başkan tersini söylerse, aman bu memlekette kimin umurunda. Kim bakar fikre. Partisiz yaşayamaz kimse.
Rahmi ŞEYHOĞLU

Son Yorumlar