haydi yeniden çağla
yeşil gözlü bir nehir olup
dökülsün kalbinin uçarsuları
çift kişilik bir yalnızlıkta açalım tomurcuğumuzu
leyla/k gülüşlerinle gel
gözlerimiz şenlensin biraz
di mi ya…
aşkla ölüm kardeştir bilirsin
ölüm derin bir susku
aşk dediğin
sevgilinin koynunda nabzın duruşu
beni öpmeyeceksen
şu ağaca sarıl bari
su yürür de gövdesine
bakarsın yaprak açar
kurumuş çıplak dalları…
kıvılcımlar çiçeklenir
çoban ateşlerinde
ufkumuzda kararırken hatıralar
yaşlı bir trenin ray senfonisiyle
anımsatıyor bu karanlığı
gözlerinin siyahı…
bizi sevincimizden vurdular leyla
akşamsefalarında dem tutarken
buyurmuş buyruğunu
sultan söğütler
ne kadar eğilirsen
o kadar yücelirsin der
yaprakları suyu öpme vaktinde…
ey zamana gem vurmaya çalışan ahmak
usulca döner dünya
ölüler uyusun diye
ne zaman tanrılardan imdat istesem
sesim ağrıyor derinden derine
oysa bir ikindi dinlencesidir hayat
yorgun bir çınarın
koygun gölgesinde…
meleklerin ince şarkısı mıdır
yağan bu yağmurlar
dinle bak
fısıldar gibi öbür tarafın şifresini
ben de eşlik ediyorum onlara şimdi
dilimde zehirli bir ağıt
sesim ağlıyor yine…
benim sevdam
pazartesi heyecanı
ilkokullu bir kızın
papatya açmış karada
yakası beyaz sarı
bakışından geçiyor
şehrin tüm ışıkları
sabahı kutsuyor
gülüşünün elleriyle…
baharın yeşerir belki
penceremde kurutulmuş imgeler
yoksulluğu ömürlük
açlığı akşamdan kalma
yorgun adamların ellerinde
sıcak simit sevinciyiz…
kent değil
beton cumhuriyeti bir mezarlıkta
doğduğum gündür
arandığım mutluluk
yuvarlanıp gitmiş olmalı
bir çemberin tınısıyla
ya da kaybolan birkaç camgöz misketle
gitti gider avcumdaki o dünya
mecnun kentlere sürgün
E-5’e düştü leyla…
Samle ÇAĞLA

Son Yorumlar