Jean Paul Belmondo’nun Ardından, Fransız Yeni Dalgası’nın Yaramaz Çocuğu

Fransız “Yeni Dalga” sinemasının yüzü diyebileceğimiz oyuncu Jean Paul Belmondo 9 Nisan 1933 tarihinde, sanatçı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Gençliğinde futbol ve boks gibi sporlarla amatör olarak ilgilenmiştir. Boks kariyerine ise 1949 yılında Paris’te başlamıştır. 1950’lerde ringlerde başarılı bir grafik çizen Jean Paul Belmondo, askerlik görevini tamamlamak için altı aylığına Cezayir’e gönderilmişti. Oyunculuk için ilk adımı 1953 yılında atan Belmondo, Paris’te bulunan Theatre de L’Atelier’de Medee ve Zamore oyunlarında rol almış ve bu oyunlarla ismini duyurmayı başarmıştır.

Oyunlar sırasında Annie Girardot ve Guy Bedos ile tanışmış ve bu tanışma kendisini beyazperdeye götürmüştür. 1956 yılında beyazperdede boy gösteren Belmondo’nun ilk rol aldığı kısa film ise Moliere olmuştur. Ancak esas rolü, Jean-Pierre Cassel ile bir sahne paylaştığı 1957 yapımı komedi filmi olan “On Foot, on Horse and on Wheels (Bir Köpek, Bir Fare ve Bir Sputnik)” ile olmuştur. 1970 ve 80’li yıllarda çevirdiği komedi ve aksiyon türündeki filmlerle adını dünya çapında duyurmayı başaran Belmondo, Ulusal Dramatik Sanat Konservatuarında eğitim görerek oyunculuğunu geliştirmiştir.

Yıllarca yaptığı spor sayesinde sahip olduğu gösterişli fiziği ve kırık burnu ile huzursuz umursamazlığı, onu sinemada alımlı kılmış ve 1960’ların Fransız Yeni Dalgasının kalıpları kıran oyuncusu olarak tanıtmıştır. Yönetmen Jean-Luc Godard, Yeni Dalga’nın parlak çocuğuna, “Breathless”ta (1961) rol vermiştir. Film, dünya çapında eleştirmenleri ve izleyicileri ayağa kaldırmış ve Francois Truffaut‘un “The 400 Blows (400 Darbe)” ile sinema tarihini değiştirmiştir. Alain Delon ile rol aldığı, “Borsalino”, “Flic ou voyou (Çapkın Polis)”, “Le Marginal”, “Le Cerveau (Büyük Reis)”, “L’as Des As (Asların Ası)” ve “Le Professionnel” filmleri, ünlü aktörü şöhrete taşıyan en önemli filmler arasında bulunmaktadır.

Time dergisi 1964 yılında Belmondo’yu modern Fransa’nın yüzü ilan etmiştir. 1980’lerde Belmondo daha olgun dramatik roller denemiş ve Claude Lelouch‘un 1988’de bir sirkte yetiştirilen bir öksüz çocuk hakkındaki “Yolculuğun Yolları” filmindeki rolü için bir Fransız Oscar’ı olarak tabir edilen Cesar sinema ödülünü kazanmıştır. 2001 yılında Korsika’da tatildeyken beyin kanaması geçirmiş ve vücudunun bir bölümüne felç inmiştir. Sporcu kimliği ve inatçı kişiliği sayesinde bu hastalıkla da başa çıkabilmiştir. Bu durum konuşmasını etkilemiş olmasına rağmen bu süreç sonrası kendisini mutlu eden bir gelişme olmuş ve 2009 yılında sinemaya A Man and His Dog (Bir Adam ve Köpeği) adlı filmiyle geri dönmüştür. Bu filmi köpeği ile çekmiş ve bu Belmondo’nun kariyerinin en dokunaklı filmi olmuştur.

Yılmadan, kendi kuşağının en yetenekli yönetmenlerinden bazılarıyla çalışmaya devam eden Belmondo; Godard’la ve ardından Truffaut, Alain Resnais, Louis Malle ve Jean-Pierre Melville ile üçlü bir film yapmıştır. 2016 yılında Venedik Film Festivali’nde “yaşam boyu onur ödülü” olan Altın Aslan ödülüne layık görülmüştür. Gazetecilere verdiği demeçte, “Geçmişimi asla düşünmüyorum.” diyerek geçmişini yorumlayan Belmondo’yu Truffaut, neslinin “en eksiksiz Avrupalı aktörü”  tanımlamıştır. “Bebel” olarak da bilinen ve 60 yıllık kariyerine 80 film sığdıran aktör, son 50 yılda çevirdiği filmlerle dünya sinema tarihine adını yazdırmayı başarmıştır. 88 yaşındaki ünlü oyuncunun avukatı, Michel Godest, aktörün Paris’teki evinde hayatını kaybettiğini duyurmuştur ve cenazesi, vasiyeti üzerine en sevdiği filmlerden biri olan Profesyonel’in (Le Professionnel) müziği eşliğinde devlet töreniyle kaldırılmıştır.

Emel AKBAŞ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir